Demir Adam Yüzer Mi?
25 Ekim’de Türkiye’de ilk defa Ironman markası ile gerçekleştirilen Half Ironman yarışmasına katıldık ve her zaman konusu geçen meşhur yarışı gözlemleme fırsatı yakaladık. Half Ironman 1900m yüzme ardından 90Km bisiklet ve son olarak 21.1Km koşu etaplarını içeren bir dayanıklılık yarışı, Ironman yarışları bu mesafelerin iki katı uzunluğunda yapılıyor.
Peki, kim bu Ironman ya da Triatletler?
Ortalama yaşları 45 ve üzeri, kariyer sahibi, antrenman olanakları ve antrenman yapma zamanları kısıtlı, zekice ve özverili biçimde hazırlık yapmak durumunda olan, kendilerini her üç spor dalına adamış, spor yapmayı seven, sosyal kişilerden oluşan, dünya çapında kalabalık bir topluluk. Karada gayet mantıklı ve rasyonel kararlar alabilen bu kişiler likra ve neoprenin içerisine girdiklerinde yarışın kaotik ve stresli ortamında çılgınca işler yapabiliyorlar.
Demir Adam Yüzer Mi?
Demir Adam yüzebilir. Yazının başlığı aslında biraz da meşhur basketbol filmi “White Man Can’t Jump” ile bağlantılı, orta ve uzun mesafe yarışlarına katılan yaş grubu yarışmacıların çok azının yüzme geçmişi bulunuyor. Yüzme geçmişine sahip olsalar bile Açık Su Yüzme ciddi deneyim gerektiriyor ve havuzdan farklı koşullar ve zorluklar içeriyor. Belirli bir spor dalında yüksek performans göstermek bazı fiziksel özellikleri de beraberinde getiriyor. Basketbolcuların uzun kol açıklığı olanlardan, maraton koşanların uzun ve ince bacaklara sahip olanlardan, yüzücülerin kısa alt gövde ve buna karşılık uzun kollar ve bedene sahip olanlardan seçilmiş olması evrimin değil, sporun doğasında barındırdığı seçiciliğin sonucudur.
.
Öncelikle triatlonda yarışmaya karar vermiş kişi bulunduğu “Konfor” bölgesini terk etmiş demektir. Sabahları erken kalkıp, havuza gitmek, ardından işe gitmek için hazırlanmak, gün boyu yediklerine dikkat etmek, vücuduna aldığı gıda ve enerjinin harcadıklarını karşılayacak düzeyde olup olmadığını hesaplamak durumundadır. Bazı günler iki antrenman yapmak, bisikleti ile yola çıkmak ve uzun süre pedallamak, koşmak ve bu rutini yarışa kadar tekrar etmek durumundadır.
Enerji sürekli dönüşüm halinde olduğundan, onu yönetmek ve “Kontrolü” elden bırakmamak gerekir.
Yarışma sırasında oksijen tüketimini ve hızı planlamak gereklidir.
Yüzme etabında %10 hız artışı hedefleyen bir sporcu %60/80 oranında oksijen tüketimini artırmalıdır. Bisiklette %10 hız artışı %25’lik, koşuda %10 hız artışı %10’luk bir efor artışı gerektirir.
(Efor/Hız Artış Oranları: Mike Joyner M.D. Exercise Research Director At The Mayo Clinic )
Hızlı Yüzmek Zorunda Mıyım?
Belirli bir hedefin ve zaman sınırı varsa sporcu hızlı yüzmek durumundadır. Hızlı yüzdükten sonra sizi bekleyen bisiklet ve koşu etaplarını da hesaplamış olmak gerekir.
Yarışı yüzme etabında kazanmanız mümkün olmayacaktır ama yüzme etabında yarışı kaybetmek mümkündür. Yüzme etabı yarışın sadece onda birlik kısmıdır.
Yüzme etabını yüzme yarışı haline çevirmek ve vücudunuzu kaldırabileceginden daha fazla stres yükü altına sokmak izlenmesi gereken yol olmamalıdır. Yarışı ancak koşu etabını bitirip, bedeninizi bitiş çizgisinden geçirdiğinizde başardınız demektir. Yüzme etabından birinci çıkıp, koşuyu tamamlayamamak başarı sayılmamaktadır.
Şampiyondan Tavsiyeler:
Sporcuların konakladığı otelde iki kez Ironman şampiyonu Luc Van Lierde ile konu üzerine sorular sorduk ve antrenörlük yaptığı sporculara yüzme etabı hakkındakı tavsiyelerini aldık. Kurduğu ilk cümle hangi hızda yüzülürse yüzülsün sudan canlı ve zinde çıkmak gerektiği oldu.
Suda 'Özgüven'i sağladıktan sonra sakinliği korumak ve etabı tamamlamak ana hedef olmalıdır.